Türkiye mahkumun tampona erişimini reddediyor

Türkiye mahkumun tampona erişimini reddediyor

ANKARA – Türk makamlarının bir mahkûmu tampona erişiminden mahrum bırakması, bir yılı aşkın süredir parmaklıklar ardında olan önde gelen insan hakları aktivisti Sigdem Matter’in tampon talebinin yeniden reddedildiğini söylemesinin ardından Pazartesi günü Türkiye’deki kadın hakları savunucuları arasında internette tepkiye yol açtı. Tekrar. .

Hükümeti “devirmek” için plan yaptığı iddiasıyla 18 yıl hapis cezasını çekmekte olan Mater, Pazartesi günü Türk haber sitesi Bianet için yazdığı bir yazıda çektiği acıları ayrıntılarıyla anlattı. Hapishane deposunda bulunmayan tamponlara erişim talebinin, Türk kadınlarının tampon kullanmadığını iddia eden bir doktor da dahil olmak üzere, Türk yetkililer tarafından birkaç kez reddedildiğini anlattı.

Mater, “Kantin sadece hijyenik ped satıyor, tampon satmıyor, ben de sipariş verdim” diye yazdı. “Başvurum zaten reddedildi [Justice] Bakanlık, “tamponların kantinde satılacak özel ürünler arasında olmadığı” gerekçesiyle. Bir jinekolog tarafından yazılabileceğimi düşündüm. Ancak Sadi Konuk Hastanesi’nden iki haftada bir cezaevine gelen (erkek) doktor “Türk kadınları tampon kullanmaz” diyerek talebimi reddetti – tamponların bile cinsellik taşıdığını anladığımız anlar.

Kadın mahpuslar için adet ürünlerine uygun erişim hem gelişmiş hem de az gelişmiş birçok ülkede sorun olmuştur, ancak tampon kullanımı diğer Müslüman ülkelerde olduğu gibi çoğunluğu Müslüman olan Türkiye’de de pek çok kadın için bir tabudur. Tamponların kızlık zarına ve dolayısıyla bekârete zarar verebileceği yanlış anlaşılmasına. Mater, “Kanıtlayamam ama kantinlerde satılacak belirli ürünlerin listesini yapanların ve onaylayanların hepsi erkek olduğuna yemin ederim.”

Makalesi, kadın hakları aktivistleri arasında internette öfke uyandırdı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, Twitter’da “Kadınların hayatını cehenneme çevirmeyi bırakın. Kadınlar size adet döneminde ne kullanıp kullanmamanız gerektiğini sormayacak” dedi.

Matter, “Şimdi, bunu kanıtlayamam ama yemin ederim ki, eğer erkekler regl olsaydı, hapishane kantinleri pedden tampona ve tam boy regl kaplarına kadar her ürünle dolu olurdu” diye yazdı.

READ  Kuzey şehirleriyle bağlantı kurmak için Türk Hava Yolları ile IndiGo ortak uçuşlar

Mater, makalesinde kadın mahpusların karşılaştığı diğer ayrımcı uygulamaları da anlatarak Türkiye cezaevlerinde cinsiyete dayalı ayrımcılığa dikkat çekti. Erkek mahkûmların saçlarını 15 günde bir kesebildiklerini, cezaevindeki kadınların ise 14 ayda bir kuaföre gittiklerini söyledi. Koğuşlarda kadınlar küçük tırnak makası ile saçlarını kesiyor” dedi.

“Erkek cezaevlerinde erkekler her hafta ziyaretçilerinden yeni kıyafet alabiliyor. Bakırköy’de ancak ayda bir alabiliyoruz.” Mater, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı muhalefeti susturmayı amaçlamakla eleştirilen bir davada hüküm giydikten sonra İstanbul’daki Bakırköy cezaevinde demir parmaklıklar ardındaydı.

Mater Pazartesi günkü yazısında, hapishanenin mimari tasarımının bile ataerkil ideoloji tarafından sembolize edildiğini söyledi. “Mimarisini sağlıklı bir adam olarak bile tanımlayabiliriz,” diye yazarak, hapishanenin dahili telefon kulübesinin, diğer bir önemli insan hakları aktivisti olan Mucella Yapıcı’nın varlığını kısa olduğu için nasıl tanıyamadığını anlattı.

Musella, kızlarını aramak için girdiği kabin için “İçeride insan tespit edilmediğini söylüyor” dedi. “Kabin erkek ölçülerine göre yapıldığı için Mucella boyunu algılayamadı” diyen Mater, Yapıcı’nın telefon görüşmeleri yaparken üzerinde durabileceği bir bakkal sandığı ile sorunun çözüldüğünü sözlerine ekledi.

Nisan 2022’de bir Türk mahkemesi, Mater ve Yabici’nin yanı sıra aralarında iş adamı ve iş adamı Osman Kavala’nın da bulunduğu diğer altı aktivisti, 2013’te ülke çapındaki hükümet karşıtı protestolara katıldıkları için hükümeti devirmeye teşebbüs etmekten mahkum etti ve uluslararası sivil grupların uluslararası öfkesine yol açtı. ABD Dışişleri Bakanlığı o dönemde suçlamaları “haksız” olmakla eleştirdi ve Ankara’yı “siyasi amaçlı” davalardan vazgeçmeye çağırdı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir