Biden’ın Türkiye’ye S-400 sistemine ilişkin ‘sızdırma’ teklifinde gerçeklik payı var mı?

Biden’ın Türkiye’ye S-400 sistemine ilişkin ‘sızdırma’ teklifinde gerçeklik payı var mı?

ABD yönetimi, belirli konulara açıkça girmek istemediğinde her zaman yaptığını yaptı.

Herkesin bilmesini istedikleri ama kamuoyuna söyleyemediklerini basına sızdırdılar.

Ankara’nın Rusya’dan aldığı S-400 pillerini, çıkarıldığı F-35 programına iade edilmesi karşılığında Ukrayna’ya teslim etmesini sağlayacak Türkiye’ye S-400 teklifinden bahsediyorum.

Bu sızdırılan teklif.

Açıkça mantıksız bir tekliftir, ancak ABD yönetiminin Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan süreci, Ankara’nın uzun süredir devam eden kolunu bükmek için bir fırsat olarak kullandığı ve böyle bir hamle yaptığı da açıktır.

Bu Batı haberlerini Ankara’da ABD yönetimiyle temas halinde olan çevrelerimle görüştüm ama ne yalanladı ne de iddiayı teyit eden bir yanıt gelmedi.

Bildiğim kadarıyla böyle bir teklif, Ukrayna savaşının başlamasından sonra yapılan görüşmelerin bir veya birkaçında Ankara’ya iletilmiş olmalı, ancak resmi sıfatla değil.

NATO zirvesi ve Erdoğan-Biden görüşmesi

ABD yönetiminin Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini müttefikleri bir araya getirmek için altın bir fırsat olarak gördüğünü bir kez daha vurgulamama izin verin. Başkan Joe Biden, NATO zirvesine gitmeden önce yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Yeni bir dünya düzeni olacak ve biz buna öncülük etmeliyiz. Bunu yapmak için de özgür dünyanın geri kalanını birleştirmemiz gerekiyor.”

Türkiye’yi bu konuda endişelendiren kısım, ekonomik kaygılar da dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle Rusya ile ikili ilişkilerini korumaya gelince Ankara’nın elini kolunu büküyor olması.

En saçma telkin bile savaş bahanesiyle yapılabilir.

Savaş başlamadan önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ukrayna’yı da Rusya’yı da terk etmeyeceğiz” diyerek özetledi ve Ankara’nın bu tutumunu birkaç kez tekrarladı.

İlginçtir ki, ülkeleri işgal altında olmasına rağmen, Zelensky liderliğindeki Ukrayna yönetimi, Rusya ile meseleleri tırmandırmayı amaçlamayan kolaylaştırıcı misyonuyla Türkiye’nin diyalog kanallarını açık tutarak barış çabalarına katkıda bulunma çabalarını takdir ederken, ABD yönetimi bunu takdir etmiyor. böyle bir görevi desteklemez.

READ  Türkiye, Bayraktar askeri insansız hava araçları satın almak için Romanya ile 321 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladı

Bu dönemden yararlanan ABD yönetimi ve kurumlarının, Türkiye’yi Soğuk Savaş dönemine benzer pasif bir konuma itmek ve Ankara’nın kendi önceliğini Ankara’ya dayalı aktif bir dış politika izleme kararlılığını kırmak istediği açıktır. egemen haklar.

Bir bakıma, tıpkı Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi, talimatların: “Dediklerimizi yapmalısın, rolünü oynamalısın. Ne daha fazla, ne daha az.”

Erdoğan Biden’a Soğuk Savaş döneminin geri dönmeyeceğini söyledi

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin başlangıcından bu yana uluslararası çevrelerde yaşanan tartışmalardan, “Dünya nereye gidiyor?” sorusunun cevabını biliyoruz. Büyük olasılıkla: “Soğuk Savaş’taki gibi iki kutuplu bir dünyaya doğru.”

Peki Ankara bu Amerikan yaklaşımına nasıl cevap verecek?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brüksel’deki ikili görüşmede Biden’ın ne söyleyeceğini ve ne tür taleplerle karşılaşacağını önceden hesaplamış olmalı.

İki liderin Brüksel’de görüşeceğini kaydeden Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın sosyal medya hesaplarında Türkçe ve İngilizce olarak yaptığı açıklamalar, daha önce duyurulan “Bizim tavrımız bu olacak” şeklinde yorumlanabilir:

“Dünya bir Soğuk Savaşı kaldıramaz. Herkese pahalıya mal olacak. Ukrayna savaşı zaten yeterince acı, acı ve ölüme neden oldu. Durmalı. Türkiye bu savaşı bitirmek için çabalarını sürdürecek. Barış zor ama imkansız değil. Hepimizin buna inanması gerekiyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir