İklim değişikliği ve yenilenebilir enerji ile mücadele

Önümüzdeki on yıl içinde küresel ticareti ve küresel ekonomiyi derinden etkileyecek mega trendlere baktığımızda “dijitalleşme” kuşkusuz en önemli öncelik olarak öne çıkıyor. Dijitalleşme, küresel tedarik zincirlerinde kaynakların çeşitlendirilmesi, yeni ortaya çıkan orta sınıf ve kentleşme kuşkusuz dünyanın önde gelen ekonomilerinde ve uluslararası kuruluşlarda ana gündem maddelerini oluşturuyor. Ancak tüm bu konular arasında önümüzdeki on yıl içinde önemli bir gündem maddesi ön planda olacak: “Karbonsuz bir dünya”.

Karbonsuz bir dünya elde etmek için birincil konu enerji dönüşümüdür. Önümüzdeki on yıl içinde, fosil yakıta dayalı enerji teknolojileri ve altyapısından yenilenebilir enerji teknolojileri ve altyapısına önemli ölçüde geçiş hızlanacak.

Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER), ülkenin yenilenebilir enerji alanındaki fırsat ve yetenekleri hakkında daha geniş bir farkındalık yaratmak ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın akademik alandaki genel proje ve stratejilerine katkıda bulunmak amacıyla Türkiye’de kurulmuştur. . Kurulduğunda, en zorlu görevlerinden biri, rüzgar ve jeotermal gibi yenilenebilir kaynakları itibarsızlaştıran anlamsız şehir efsaneleri yaratan fosil yakıt bazlı ekonomi operatörlerinin algılarına karşı çalışmaktı.

Türkiye payı

Dünya liderleri, Ekim ayının sonunda İtalya’daki G20 Liderler Zirvesi sırasında ve Glasgow’daki 26. Birleşmiş Milletler Taraflar İklim Konferansı’nda (COP26) karbon nötr bir dünyaya ulaşmak için tarihi müzakereler yapacak. sonra. Enerji dönüşümü ve yenilenebilir enerji en önemli gündem maddeleri olacak. Küresel GSYİH’nın %1,1’inden fazlasına sahip olan Türkiye’nin, küresel karbon salımının sadece %0,7’sine sahip olması, Türkiye’nin masada ne kadar güçlü olduğunun gerekli bir göstergesidir. Türkiye hidro, rüzgar, güneş ve jeotermal enerji alanlarında yenilenebilir enerji potansiyelleri açısından dünyanın en şanslı ülkelerinden biridir.

Anadolu Ajansı’ndan (AA) Nuran Erkul Kaya ve Gülçin Çağatay tarafından yazılan bir makale, Türkiye’nin jeotermal kapasiteleri ve jeotermal enerji santralleri açısından bir dünya lideri olduğunu belirtiyor – 1975’te ilk kamu yatırımı ve 2006’da özel sektör yatırımı, jeotermal kapasitesi 82 MW 2006 yılında 1650 megawatt kurulu güç, geçen Temmuz ayı itibariyle 63 santral ile. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA) verilerine göre Türkiye, verilere göre jeotermal kapasite açısından dünyada dördüncü, Avrupa’da ise birinci sırada yer alıyor. 2020 yılı itibarıyla dünyadaki 14.050 MW jeotermal kapasitesinin %11,5’i Türkiye’de bulunmaktadır.

READ  Türk ve Iraklı yetkililer, Kuzey Irak'tan petrol ihracatının yeniden başlamasını görüştü

Türkiye’nin 98.263 MW toplam kurulu elektrik kapasitesinin %1,65’ini ve yenilenebilir enerjisinin %3,17’sini temsil eden 5,9 milyar kWh jeotermal elektrik üretimi ile Türkiye, yaklaşık 1,2 milyar metreküp (bcm) doğal gaz ithal etmekten kaçınmıştır. Bu sonbaharda karbonsuz bir dünya, enerji geçişi ve yenilenebilir enerji hakkında daha fazla ayrıntıya özellikle dikkat edelim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir