Türkiye’nin yeni rotası: daha fazla demokrasi, daha fazla diplomasi
Son sıkıntılı on yılda Türkiye, bölgesel nüfuzunu sert gücüyle genişletmek zorunda kaldı. Uluslararası arenada bir dizi zorluğun üstesinden gelen Türk hükümeti, yumuşak güç yoluyla bölgesel nüfuzu sürdürmeyi ve bölgesel barış ve istikrarı desteklemeyi amaçlamaktadır.
Yeni bir çağ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın altı ay önce açıkladığı bu yeni çalışma, dış politikada temelde diplomasiye dayanan daha demokratik bir ülkenin yolunu açıyor. Bu bağlamda, 24 Haziran’da yapılan NATO zirvesinde Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasında yapılan son ikili görüşme, Türkiye’nin yeni rotasında tanıtılması ve desteklenmesi açısından çok önemliydi.
Türkiye, dünyanın önde gelen demokrasilerinden biri olmak için bir dizi kısa ve uzun vadeli hedefler belirlemiştir. Askeri entegrasyonun ortadan kaldırılması ve bireysel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi gibi demokratik entegrasyon sürecinin temel sorunlarının çoğu çoğu zaman çözülmüş olsa da, Türkiye’nin demokratik potansiyelinin yüksek hedeflere ulaşması gerekiyor.
Yargıtay’ın yeni hizmet binası ve yeni yargı yılının açılış töreninde konuşan Erdoğan, yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının önemine vurgu yaptı. Hükümetin reform stratejisinin bağımsız bir birey, güçlü bir topluluk ve daha demokratik bir ülke ideallerine dayandığını ilan etti.
Adalet, adalet, adalet
Erdoğan, yargının hem yurtiçinde hem de yurtdışında önemli olduğunu savundu. Dünyanın önde gelen ülkeleri, çıkarlarına ve özgürlüklerine yönelik her saldırıyı terörizm olarak tanımlarken, dünyanın önde gelen uluslarının bazı temel insani talepleri yerine getirmemiş olmasının büyük bir adaletsizlik olduğunu söyledi. Bu anlamda Türkiye’nin dış politika yaklaşımı, mazlumların ve dünyanın yanında olmayı hedeflemektedir. Türkiye, gelişmiş diplomatik yeteneklerine dayanarak, bu ülkelerin haklarını uluslararası arenada, özellikle Birleşmiş Milletler nezdinde savunma kararlılığını sürdürmektedir.
Erdoğan konuşmasında, özellikle Türkiye’nin mevcut adalet reformunu teşvik etme sözü verdi. İstikrarlı ve erişilebilir bir adalet sisteminin kurulması, Türkiye’nin demokratik entegrasyon çabalarının başarısını garanti edecektir. Bu anlamda Erdoğan, yargının ideolojisi dışında herhangi bir siyasi ideolojinin etkisi altında kalmaması gerektiğini vurguladı.
Erdoğan’ın yeni adalet yılının açılışındaki güçlü mesajı, Türkiye’nin demokrasi ve diplomasi rotasını şekillendirmede önemlidir. Temel bireysel hak ve özgürlüklerden geri grupların ileri düzey haklarına kadar, Türkiye iç demokrasinin ilerletilmesine kararlıdır. Bu karar, yumuşak gücüyle bölgesel barış ve istikrarın sağlanması açısından Türkiye’nin uluslararası arenada elini güçlendirecektir.
“Girişimci. Unapologetic pastırma uzmanı. Kahve fanatiği. Kötü twitter gurusu. İnanılmaz yaratıcı.”