Durum tespiti mevzuatı sendikal hakları nasıl etkileyecek?

Durum tespiti mevzuatı sendikal hakları nasıl etkileyecek?

“Türkiye’de İşçi ve Sendikaların Temel Hakları, Cilt 2” başlıklı konferansta, otomotiv tedarik zincirini çevreleyen konular ve durum tespiti ile ilgili karmaşıklıklar hakkında ayrıntılı tartışmalar, bilgilendirici sunumlar ve ilgi çekici diyaloglar yer aldı. Ayrıca sendikaların Almanya’nın yeni tedarik zinciri durum tespiti mevzuatından nasıl yararlanabileceklerini ve gelecek AB mevzuatına nasıl hazırlanabileceklerini de sordular.

IndustriALL Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan, Türkiye’deki işçi hakları mücadelelerinin tarihsel arka planına odaklanarak konferansın gidişatını belirledi. Türk işçilerinin karşılaştığı zorlu zorlukları kabul etti ve özellikle küresel tedarik zincirlerinin karmaşık ağı içerisinde temel hakların korunmasının önemini vurguladı.

“İnsan hakları durum tespiti yasalarının etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamak için sendikalar arasında işbirliği yapmamız ve stratejik planlama yapmamız çok önemli.”

Dedi Özkan

IndustriAll Europe Genel Sekreter Yardımcısı Judith Kirton-Darling, insan hakları durum tespiti mevzuatıyla ilgili olarak AB düzeyindeki kritik dönemece dikkat çekti. Bu yasanın sendikal hareket için etkili bir araç haline gelmesinin gerekliliğini vurguladı.

“Mevzuatın sahada somut eylemlere dönüştürülmesini sağlamak için iç kapasitelerin oluşturulması ve süreçlerin kolaylaştırılması ihtiyacına güçlü bir vurgu yapmak önemlidir.”

Kirton Darling dedi.

Friedrich Ebert Vakfı Türkiye Ofisi Başkanı Henrik Mayer, Alman tedarik zinciri durum tespiti yasası ve bunun Türk-Alman ticari ilişkileri üzerindeki geniş kapsamlı etkisi hakkında değerli bilgiler verdi. Bu mevzuatın çok uluslu şirketlere yönelik katı düzenlemeler getirdiğini açıkladı.

“Bu konferansın ilk cildinde yeni mevzuattan oldukça teorik olarak bahsettik, ancak bir yıl sonra mevzuatı daha pratik terimlerle tartışacağız.”

Mayer dedi.

Audi AG’den şirket temsilcileri, tedarik zincirlerinde şeffaflık ve hesap verebilirliğin sağlanmasında şikayet mekanizmalarının rolünü vurguladı. DEinternational Servis Hizmetleri A.Ş Genel Müdürü Ayşe Gözmen Yalçın, Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası ve benzeri mevzuatın çeşitli paydaş gruplarına etkili bir şekilde iletilmesinin zorluğunu vurguladı.

READ  Türkiye, kredi büyümesini kontrol altında tutmak için banka zorunlu karşılıklarını ayarlıyor

Tedarik zinciri durum tespitinde risk analizinin kritik rolü tartışılmaktadır. Ford-Werke GmbH’den Helmut Philipp, 14.000’den fazla tedarikçisi olan bir şirkette risk analizinin karmaşıklığını açıklayarak, iyi bir risk analizi sağlamak için sağlam bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı vurguladı.

Konferansta Alman tedarik zinciri durum tespiti yasasının uygulanmasını desteklemek üzere tasarlanan projelere ilişkin sunumlar yer aldı. Bu projeler, Alman hukukunun genel hedefleri doğrultusunda, sorumlu iş davranışı konusunda hesap verebilirliğin, şeffaflığın ve yasal uyumluluğun önemini vurguladı.

Türkiye’deki çeşitli sektörlerden IndustriALL ve IndustriAll Europe iştirakleri Alman mevzuatına ilişkin beklentilerini paylaştı. İhtiyatlı iyimserliklerine rağmen, siyasi ve ekonomik çıkarların yarattığı zorluklar hakkında açıkça konuştular.

Türk bağlı kuruluşlar ayrıca işçi haklarının savunulması davasına olan bağlılıklarını ifade ettiler ve artan ilerlemelerin bile önemli olumlu değişikliklere yol açabileceğine olan inançlarına bağlı kaldılar.

Sonuç olarak organizatörler, işçi haklarını savunmak için güçlü araçlar olarak Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası’nın ve yakında çıkacak olan AB mevzuatının tüm potansiyelinden yararlanmak için önleme, kapasite geliştirme ve proaktif katılımın zorunluluklarını vurguladı.

Hem paydaşlar arasında hem de sendikal hareket içinde güvenin önemi, işçileri güçlendirmeye ve küresel tedarik zincirlerini güçlendirmeye yönelik kolektif çabanın temel unsuru olarak vurgulandı.

Konferans, içgörüleri bir araya getirdi ve işçi hakları, kurumsal sorumluluk ve sürekli gelişen tedarik zinciri durum tespiti ile ilgili acil konularda diyalog için paha biçilmez bir platform sağladı.

Durum tespiti mevzuatının teknik etkileri ve bunun Türk işçiler üzerindeki etkileri üzerine bir buçuk gün süren derinlemesine tartışmaların ardından sendika temsilcileri, ilerlemeye yönelik bir strateji geliştirmek üzere kolektif olarak bir araya geldi.

“Amacımız açık: Bu yasaların etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamak ve bunları dünya çapındaki işçiler için gerçek garantilere dönüştürmek.”

dedi otomotiv endüstrisi direktörü Georg Leutert.

READ  Türkiye bölgedeki uzlaşma politikasına önümüzdeki yıl da devam edecek mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir