Büyük ekonomik stratejilerle küresel şokların üstesinden gelmek

Tüm uluslararası kuruluşlar arasında Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) kurulduğu günden bu yana ülke, bölgesel ve küresel düzeyde büyüme ve kalkınma alanında en çalışkan kurumlardan biri olmuştur.

Koronavirüs salgını sırasında organizasyon, daha güçlü ve daha sürdürülebilir büyüme elde etmek için üç ana ayağı vurguladı:

  • Direnç gelişimi
  • Artan ekonomik dinamizm
  • Çalışma hayatındaki dönüşümü desteklemek

Direncin gelişmesi, makroekonomik şokların neden olduğu risklerin azaltılması, bu tür şokların etkilerinin azaltılması ve bir ülke ekonomisinin toparlanma kapasitesinin artırılması olarak tanımlanmaktadır.

Tüm bu unsurlar, zor zamanlarda ve olaylarda ulusal tasarrufları gerçekleştirme kabiliyetini geliştirmiş olan ülke ekonomisiyle doğrudan ilgilidir.

İlginç bir şekilde, koronavirüs salgını, dünyanın önde gelen tüm ekonomileri için tasarruflarda büyük bir sıçramaya neden oldu.

Dünyanın en iyi kurumlarının raporları, küresel olarak tasarruf artışının 5,4 trilyon dolara ulaştığını gösteriyor.

Salgınla bağlantılı olarak risk algılamasında bir azalma olursa bu tasarrufların hareket etmesine neden olacağı söyleniyor. Küresel tasarruflardaki bu büyük artış, küresel büyümede iki puanlık bir artış sağlayabilir.

Ülkelerin ekonomilerinin aşağıdaki potansiyel küresel şoklara daha dirençli olabilmeleri için, daha iyi sağlık hizmetlerine, daha güçlü altyapıya ve potansiyel şoklara karşı daha hızlı önlem almalarını sağlayacak yeni düzenlemelere ihtiyaçları olacak.

Mevcut salgının bize gösterdiği şey bu.

Elbette ülkelerin yakın ve uzak gelecekte bu tür küresel krizlere daha dirençli olabilmeleri için, ülke ekonomisinden önce “şok emici” önlemlerin alınması da gereklidir.

Ülkenin bankacılık sistemi, kamu maliyesi, merkez bankası ve özel sektörü temsil eden STK’lar artık hızla uygulanabilecek şok emici önlemlere daha hazırlıklı olmalıdır.

Türk modeli

Türkiye, artan ekonomik dinamizm açısından dünyanın en şanslı ve iddialı ülkelerinden biridir.

Çünkü Türkiye, dünyanın farklı coğrafi bölgelerinde rekabet etme ve yeni müşterilere ulaşma ve girişimciler için yeni fırsatlar ve destek mekanizmaları yaratma becerisinin harika bir örneğidir.

READ  سعر DLAR اليوم الاثنين 28 ديسمبر 2020 ؛ سعر الصرف

Bununla birlikte, koronavirüsün yayılması sona erdiğinde bile, dünyanın geri kalanı gibi, Türkiye’nin de dijital iş hayatına, yeni nesil için uzaktan çalışma koşullarına, işçi-işveren ilişkilerindeki değişikliklere ve Türkiye’deki düzenlemelere yönelik kararlı adımlar atması gerekecektir. işgücü piyasasını daha esnek hale getirmek için çalışma hayatı.

Ayrıca, her seviyedeki girişimciler için güçlü bir inovasyon ekosistemi ve dinamik bir iş ağı oluşturmak, ülkeler için her zamankinden daha önemli olacaktır.

Bu bağlamda, ekonomide sınırlı kaynakların daha verimli ve etkin kullanımına yönelik yeni yaklaşımların kaçınılmaz olduğuna şüphe yoktur.

Türkiye küresel salgınla mücadele etmeye devam ederken, Türkiye yeni nesil ekonomik reformlara önemli unsurlar eklemeye ve küresel sistemdeki konumunu daha da desteklemek için adımları hızlandırmaya çalışacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir