Türk muhalefetinde Katar fobisi var

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İYİ Parti (İP) bir süredir Katar Devletine bir tank fabrikasının ucuza satıldığını söylüyordu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma günü söz konusu tesisi ziyareti sırasında fabrikanın hazineye ait olduğunu açıkladı.

Milli Savunma Bakanlığına tahsis edilmiş ve devlete aittir. Erdoğan, şu anda fabrikayı bir Türk şirketinin işlettiğini ve Katar’ın bu şirketin yüzde 49’una sahip olduğunu da sözlerine ekledi.

Son olarak cumhurbaşkanı, Türkiye’nin yeni nesil T-155 Fırtına obüsünü ürettiği tank fabrikasının, Altay muharebe tankını 2023’ün başlarında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) hazır hale getireceğini duyurdu.

Katarfobi

Muhalefet Katar Devleti ile ilgili iddialarda bulunmaktan vazgeçecek mi? Çok olası değil. Muhalefet liderleri suçlamalar, yalanlar ve yıldırma üçlüsüne sırtlarını dönmeyecekler – ki bunun 2023 seçimlerine kadar onların geçim kaynağı olmasını bekliyorum.

Son zamanlarda ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), hükümetin Katarlı öğrencilerin herhangi bir yeterlilik sınavına girmeden Türkiye’de tıp okumasına izin verdiğine dair bir yalana yakalandı. bir düzeltme – ve iki katına çıktı.

Bu yalan Ulusal Üniversite Yerleştirme Sınavından hemen önce yayınlandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bin yıllık bir rejim olan Türkiye’nin giderek daha çok “Kataristan”a benzediğinden şikayet etmekte sorun yaşamadı ve “çocuklarımız aynı okullara gitmek için gençliklerini boşa harcıyorlar.” Türkiye’nin 20’den fazla ülke ile benzer anlaşmaları olduğunu rahatlıkla görmezden geldi.

Ancak CHP yetkilileri Katar’ı kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmaya özellikle kararlı görünüyor. Özellikle Katar’ın Türkiye’deki yatırımlarına karşı görünüyorlar. Ana muhalefet partisinin yabancı sermayenin kaynağını sorgulamayan katı bir yabancı düşmanlığından muzdarip olduğuna inanmak için hiçbir neden yok.

Nitekim Türkiye’deki en büyük yabancı yatırımcılar Hollanda, ABD, İngiltere, Avusturya ve Almanya’dır. Türkiye ile Katar arasındaki giderek artan yakın işbirliğine bakılırsa Katar’ın da bu listede bir yerde olması gerekiyordu.

READ  مستثمر ناشط يطلب من شركة إنتل البحث عن "بدائل إستراتيجية" لـ AMD و TSMC و Apple Silicon

Gerçek sebep nedir?

Acaba CHP liderliği, Katar’ın derinliklerindeki Arap karşıtı duygulardan dolayı Katar’dan nefret ediyor olabilir mi? Bazı laik Türkler arasında Oryantalizmin yaygın olmasına, Araplara hakaret etme eğilimlerine ve Suriyeli mültecilere karşı olmalarına rağmen, bunun da olası olduğunu düşünmüyorum. Eğer öyleyse, ana muhalefet partisi Suriye’deki Beşar Esad rejimine sıcak mesajlar göndermeyecektir. En azından bölgesel politikası Türkiye’ye düşman olan Birleşik Arap Emirlikleri’ni de hedef alacaklardı.

BAE, AKP hükümetine olan düşmanlığı nedeniyle Türk muhalefet liderlerinin gözünde bir Arap ülkesi olmaktan çıkmadıkça, Katar karşıtı özel kampanyaları başka bir konunun ipuçlarını veriyor. Hayır, muhalefet yabancı sermayeye karşı değil. Arap karşıtlığına da girmez.

Erdoğan’ın Türkiye’nin dış politikasıyla uyumlu olduğu için Katar’ın politikasından nefret ediyorlar. Türk cumhurbaşkanının Katar’da Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani ile diplomasisinin olumlu sonucundan da memnun değiller.

Açık olmak gerekirse, Türkiye ile Katar arasındaki giderek yakınlaşan işbirliğinin kökleri ortak çıkarlara dayanmaktadır. Türkiye, Körfez ülkelerinin ablukası sırasında Katar’ı desteklemiş, darbe girişimine ve iç savaşa karşı o ülkeyi savunmuştur. Katar ise Türk ekonomisini yok etmeye çalışan partilere karşı harekete geçti. Kim neden bu ilişkiyle çatışsın ki?

Bir milletin ortak çıkarlarına karşı bu öfkeli muhalefet, yerleşik demokrasilerin karşılaşmadığı bir sorundur. Türkiye’nin muhalefet partileri yabancı düşmanlığı, ırkçılık, ideolojik hoşgörüsüzlük veya oryantalizmden çok daha kötü bir şeyden muzdarip görünüyor. Durumları yabancılaşma ve kendinden nefret etmedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir