‘Şevkat Gizemi’ bir Türk Macar sanatçının hayatını gözler önüne seriyor
Geçtiğimiz hafta İstanbul’daki Macar Kültür Merkezi, “belgesellerin sıkıcı olduğu” efsanesini yıkacak olan “Şevkat Gizemi”nin galasına ev sahipliği yaptı. Gerçekten “gizemli” bir yolculuğa çıkan bir grup Macar, yazar, şair, senarist ve film yönetmeni yarı Türk yarı Macar Seyf Eddine Shawkat’ın hayatını kamuoyundan silmeye çalışıyor. O gerçekten kim?
Colossus (Romen Cluj-Naboca) etnograf Lorrand Borros, arkadaşı Ferenc Predo’dan, Koloseliler için özel bir halk dansı içeren Shawkat’ın “Madonna of Galotasseki” hakkında bir davetiye alır. O sırada Mısır’da yaşayan bu benzetme, Boros’un dikkatini gizemli figür hakkında daha fazla şey öğrenmeye çekiyor. İnsanların zihninde kalan bazı hatıralar ve tozlu arşivlerden alınan bilgilerle Boros, Macar ve Türk mirasının önemli bir figürü olan Şevket imajını oluşturmaya başladı.
Belgeselin çekimleri sırasında, 1913’te çağdaş Türkiye’nin Kolezyum Büyükelçisi Ahmed D. Poros, Shawkat’ın Celadin Bay ve Cluj-Napoca’dan Macar aktris Gabriella Inks’in oğlu olarak dünyaya geldiğini keşfetti. İyi eğitimliydi, ancak drama ve film dünyasından güçlü bir şekilde etkilendi. Andre Rodriguez’in yönettiği 1943 yapımı Galodoseki Madonna filminin senaryosunu yazdı.
Koloswar, Shawkat’ın hayatı için büyük önem taşıyor ve “The Shawkat Mystery” belgeselinin başlangıç noktası. Bir zamanlar Macaristan Krallığı’nın bir parçası olan bir yeri düşünün ve sonra 1920’lerde Romanya’nın altında başka bir kurala yükseldiniz. Bu önemli şahsın belgeseli dışında “Şevkat Gizemi”, iki dünya savaşı arasındaki Orta Avrupa tarihinin büyük bir bölümünü gözler önüne seriyor. Bu anlamda, bu belgeselin benzersizliği, gerçekleri ve tarihi sunmanın çok ötesine geçmesidir. Gerçeklerden ve tarihten dönüştürülmüş bir sanattır.
[1945’teBudapeşte’dekiTürkbüyükelçiliğininsekreteriydi[1945இல்அவர்புடாபெஸ்டில்உள்ளதுருக்கியதூதரகத்தின்செயலாளராகஇருந்தார்1947இல்கம்யூனிசத்திலிருந்துதப்பிக்கஅவர்எகிப்தில்குடியேறினார்அங்குஅவர்புகழ்பெற்றஇயக்குனராகவும்திரைப்படத்தயாரிப்பாளராகவும்ஆனார்அவரதுதிரைப்படங்கள்ஒமர்ஷெரீஃப்மற்றும்டாலிடாஅந்தநேரத்தில்மிகவும்பிரபலமானஎகிப்தியநடிகர்கள்அவரதுஒளிப்பதிவுவேலைகளில்முன்னணிபாத்திரங்களில்நடித்தனர்Yönetmen Agnes McSay, belgeselin çekimleri sırasında her şeyin tesadüfen olduğunu söyledi. Laurent Boros, Agnes’i aradığında bu belgeseli çekmenin çok zor olacağını söylüyor. Ancak, Şevket’in gizemleri Agnes’e tesadüfen ortaya çıktı. Belgeselde gruba bilgi veren Şevket’in üçüncü eşi bile ölmeden önceki günlerde bulunmuştu. Aynı zamanda Agnes, ailesinin inandığı o dönemde Şevket’in arkadaşı olan bir müzisyenin kızının bile arşivi yaktığını ve belgeselden sonra öldüğünü söyledi. Aksi takdirde ekibin bu bilgilere ulaşması neredeyse imkansızdır.
Diğer bir gizem ise kardeşi Muzaffar Jeff Shawkat’ın Romanya’nın en iyi spor otomobil sürücülerinden biri olmasıydı. O dönemde Türkiye’deki kulüplerden biri olan Galatasaray, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Transilvanya bölgesinin şampiyonu Kologen ile yarışacaktı. Agnes, Şef Edin Shawkat’ın da Kolozhvar grubunu İstanbul’a taşıyan otobüste olduğunu söyledi.
Boros, Şevket’in yıllarca süren çatışmalara rağmen kardeş Macaristan ve Türkiye ülkeleri arasında bağlar kurduğunu iddia ediyor. Edebi eserleri de bu iki kültürün kendi içlerinde ne kadar uzlaştığını gösteriyor. Bazı şiirlerinde anneannesinden “Türk atası” olarak bahseder. Şevket’in gururla taşıdığı bu iki farklı kimliği birbirine karıştırdığına şüphe yoktur.
Yine de belgesel ekibi hikayeyi üç puanla bırakıyor. Tabii ki, henüz tanınmayan o deha hakkında keşfedilmeyi bekleyen daha birçok şey var. En azından uzun yıllar sonra, film ekibi sayesinde umarım geride bıraktığı mirasın kıymeti bilinmeye başlar.
“Seyahat hayranı. Yaratıcı. Aşırı web maven. Popüler kültür fanatiği özenti. Zombi öncüsü. Yazar.”