Erdoğan’ın cadı avı nedeniyle Türkiye’de her 30 kişiden biri terörle suçlanıyor.

Levant Genleri / Stockholm

15 Temmuz 2016’da tartışmalı bir darbe girişiminin ardından, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin başlattığı cadı avı düşman teröristlerini ilan etti.

Resmi rakamlara göre 2015-2020 yılları arasında 2 milyon kişi terörle suçlandı. Türkiye’nin 18 yaş üstü nüfusu 59 milyon olduğu için Türkiye’de her 30 kişiden biri sahte terör suçlamalarıyla karşı karşıya.

Yargılanan ve hüküm giyenlerin çoğunluğunu hükümeti eleştiren bir grup olan Gülen hareketinin üyeleri oluşturuyor.

2015-2020 yılları arasında terör suçlamalarına ilişkin resmi istatistiklerden derlenen verilere göre, Brüksel merkezli insan haklarına dayalı bir STK olan DİĞERLERİYLE Dayanışma, Türkiye genelinde savcılıklar aracılığıyla 1.977.699 kişiye terör soruşturması başlattı.

512.278 kişi hakkında suç duyurusunda bulunulurken, savcılar 505.772 kişiye dava açmama kararı aldı. Soruşturma devam edenlere karşı ne gibi işlem yapılacağı netleşirse bu sayı mutlaka artacaktır. Yer, mahkemeler 663.247 kişiye karşı davaları reddettiği için reddedildi, bu da davaların diğer mahkemelerin yetki veya sorumluluk alanına girdiği anlamına geliyor.

2015-2020 yılları arasında açılan davalar sonucunda mahkemeler, 427.447 erkek ve 81.455 kadın olmak üzere 508.853 kişiye karar verdi. Terörle suçlananların 1.020’si kadın olmak üzere toplam 14.957’si 18 yaşın altındaydı.

2015-2020 yılları arasında toplam 320.063 kişi terör suçlarından çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı. Türkiye’de şu anda yaklaşık 30.000 kişinin demir parmaklıklar ardında olduğu tahmin ediliyor. Diğer 290.000 kişi de hapisteki cezaları cezalarıyla çakıştığı için serbest bırakıldı ve mahkeme, cezalarını tamamladıkları veya temyizde serbest oldukları için cezalarının onanmasını veya hafifletilmesini bekliyor.

Avrupa Konseyi (CoE) tarafından yayınlanan rakamlara göre, Ocak 2020 itibariyle 47 AK üyesi ülkede terörden hüküm giyen 30.524 mahkumdan 29.827’si Türkiye’deydi. Diğer bir deyişle, Avrupa’da terörden hüküm giymiş tüm mahkumların yüzde 98’i Türkiye’de yaşıyor ve 84 milyonluk bu ülkede 84 milyon kişi hükümetin terörle mücadele yasalarını nasıl suistimal ettiğini gösteriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan.

READ  Yaralı hindi Winnipeg kasabasından kurtarıldı

Adalet Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Bürosu, 2020’den bu yana terör suçlamasıyla kaç kişinin hapse atıldığını açıklamadı. Uzmanlara göre bunun nedeni, Türkiye’nin çok eleştirilen terörle mücadele yasasını ve bilinmeyen rakamı beğenmemesi. IŞİD’in Irak ve Suriye’deki tutukluları masaya yatırılacak.

Nordic Monitor daha önce Savunma Genel Müdürlüğü (Emniyet) tarafından gönderilen ve IŞİD militanlarının kademeli olarak hapishanelerden tahliye edildiğini iddia eden gizli bir istihbarat notu yayınlamıştı. Mayıs ayında yapılan istihbarat notunda, “Suriye’de DAİŞ terör örgütünün kontrolü altındaki bölgelerde yasadışı yollardan ülkemize girmeye çalıştıkları şüphesiyle tutuklanan kişiler ve silahlı terör örgütü mensupları kademeli olarak cezaevinden serbest bırakıldı” denildi. 8, 2016 dedi.

2018 yılında, internet sitesinde terörle mücadele faaliyetlerinde gözaltına alınanların sayısını aylık olarak yayınlayan İçişleri Bakanlığı’nın, bilinmeyen nedenlerle 1 Ocak 2019’dan itibaren bu bilgilerin paylaşımını durdurması dikkat çekicidir.

Türkiye’nin terörle mücadele yasası Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler, insan hakları örgütleri ve uluslararası insan hakları örgütleri tarafından yıllardır eleştiriliyor. Nordic Monitor daha önce bir Birleşmiş Milletler’den Ortak Mektup altı çizili Türkiye’nin terörle mücadele yasası (No. 3713), uluslararası yasal yükümlülüklerine uymuyor ve ülkenin terörle mücadele yasal çerçevesini acilen değiştirmesi gerekiyor.

Fionnuala Ní Aoláin, Terörle Mücadelede İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Teşviki ve Korunması Özel Raportörü; Elena Steinerde, kendiliğinden gözaltı üzerinde çalışan grubun başkan yardımcısı; Irene Khan, ifade ve ifade özgürlüğü hakkının geliştirilmesi ve korunmasına ilişkin Özel Raportör; Clement Nioletsochi Wall, Barışçıl Toplantı ve Örgütlenme Özgürlüğü Hakları Özel Raportörü; Mary Lawler, İnsan Hakları Savunucularının Statüsü Özel Raportörü; Ve Hakim ve Avukat Özgürlüğü Özel Raportörü Diego Garcia-Zion, 26 Ağustos 2020 tarihli ortak bir mektup göndererek, Türk hükümeti tarafından uygulanan terörle mücadele yasasının yapısıyla ilgili ciddi endişelerini dile getirdi. Türkiye’nin uluslararası ve insan hakları yasal yükümlülüklerine uyum.

READ  MDC, Türkiye'nin sonbahar avcılığına ilişkin düzenlemelerini değiştirdi

Bu mektupta, terörle mücadele çerçevesinin yeniden gözden geçirilmesini ve yeniden gözden geçirilmesini önerdiler. “Türkiye’nin mevcut terörle mücadele mevzuatının uluslararası terörle mücadele veya insan hakları standartlarına uymamasından endişe duyuyoruz. [and that it] Türkiye’nin uluslararası yasal yükümlülüklerine uygunluğunun sağlanması için gözden geçirilmelidir.” Mektuba göre, terörle mücadele yasası ifade, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün kullanımını kısıtlamakta ve adil yargılanma ve keyfi gözaltı hakkını engellemektedir.

Bu arada, yaşlı suçluların durumu ve sağlık hizmetlerine erişememeleri sosyal medyada sıkça tartışılıyor. İnsan hakları gözlemcileri, çocuklarını cezaevine götüren kadınların çocuklarının temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını da söylüyorlar. Örneğin, servis edilen yemek miktarı bir koğuştaki mahkûm sayısına göre hesaplanıyor ve çocuklara mahkûm olarak kabul edilmedikleri için yemek verilmiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir