En son haberler ve canlı güncellemeler

Bugün, Perşembe günü, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ülkesinin Finlandiya ve İsveç’in Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne katılmasına itirazlarını yineleyerek iki ülkeyi Kürt militanlara ev sahipliği yapmakla suçladı.

Perşembe günü bir gençlik etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Bu iki ülke, özellikle İsveç, tam bir terör yuvasıdır” dedi.

Bu nedenle bu politikayı sürdürmekte ve İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılmasına “hayır” demekte kararlıyız.

Erdoğan, Yunanistan ve Fransa’nın örgüte tam üye olmalarına ilişkin Türkiye’nin daha önceki endişelerine değindi. Her iki ülke de ittifak tarihinin çeşitli noktalarında geri dönmeden önce NATO’daki rollerini küçümsediler.

Erdoğan, “Bize diyorlar, İsveç ve Finlandiya için taleplerinizi bize iletin de ilerde isteyelim” dedi.

“Bunu Yunanistan’da denedik. Şimdi de İsveç ve Finlandiya’nın aynı numarayı bize yapamayacaklarını söylüyoruz. Neden bu kadar büyük bir hata yapıyoruz?”

Türkiye, Kıbrıs’taki tartışmalı bölgeler, deniz sınırları konusundaki anlaşmazlıklar ve diğer konularda Yunanistan ile uzun süredir gerginlik yaşıyor.

Türkiye Çarşamba günü İsveç ve Finlandiya ile üyelik müzakerelerinin başlamasını engelledi ve iki ülkenin ittifaka katılma başvuruları konusunda Türkiye ile uzun ve çekişmeli bir dizi müzakerenin risklerini artırdı.

Erdoğan’ın Perşembe günkü yorumları, Çarşamba günü yetkililerin konuyla ilgili farklılıklarını diplomasi yoluyla aşmaları gerektiğini söyleyen Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yorumlarından farklı bir tonda geldi.

Çavuşoğlu, Çarşamba günü New York’ta ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile bir araya geldi. Ardından iki ülke, “ABD ve Türkiye, mevcut jeopolitik zorlukların üstesinden gelmek için birlikte yakın çalışmaya kararlıdır” şeklinde ortak bir bildiri yayınladı.

ABD’li yetkililer, Türkiye’nin sonunda İsveç ve Finlandiya’nın ittifaka katılmasını kabul etmeye ikna edileceğinden emin olduklarını söylediler.

Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan Çarşamba günü gazetecilere verdiği demeçte, “Eninde sonunda Finlandiya ve İsveç’in verimli ve etkili bir katılım sürecine sahip olacağından ve Türkiye’nin endişelerinin giderilebileceğinden eminiz.”