Biden yönetiminden altı ay sonra ABD-Türkiye ilişkileri

Yönetici Özeti

Başkan Joe Biden, görev süresinin altı ayını yeni bir ABD-Türkiye krizi olmadan geçirdi. Artan gerilimler, stratejik anlaşmazlıklar ve birçok potansiyel parlama noktası arasında, bu karşılaştırmalı sakinlik bile bir başarıdır. Bu, hem Beyaz Saray’ın Türkiye’ye yönelik yeni yaklaşımının hem de Ankara’nın daha acil sorunlar karşısında iyi ilişkiler görünümünü sürdürme hevesinin bir ürünüdür. Biden, Türkiye ile ilişkilerinde uygun şekilde sakin ve tutarlı davrandı, söyleminde insan haklarını vurguladı ve ABD’ye daha fazla kaldıraç sağlayacak ilişki için yeni bir ton yaratmaya çalıştı. Bu, Türk dış politikasında daha fazla konsolidasyon ve ihtiyatlı bir döneme denk geldi. Kendi adına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bölgesel izolasyon, ekonomik kargaşa ve azalan anket sayılarıyla karşı karşıya olduğu için göz alıcı bir uluslararası saldırıya geçti.

Biden ve Erdoğan’ın 14 Haziran’da Brüksel’de bir NATO zirvesinin oturum aralarında yaptığı görüşme, bu yeni ilişkinin rahatlatıcı bir şekilde işlevsiz özelliklerini teyit ediyor gibiydi. İki ülkenin de önemli sorunları çözülmedi, ancak iki lider cesurca yapabileceklerinde ısrar ederek çekildi.1 Washington için şimdiki zorluk, Türkiye ve bölgesindeki koşullar kaçınılmaz olarak öngörülemeyen şekillerde değiştiği için Biden’ın mevcut yaklaşımının faydalarını korumaktır. Washington, ilişkileri iyileştirmeye hevesli görünmek yerine, topu Ankara’nın sahasına bırakmalıdır. Bu, Türkiye’nin ABD ve Avrupa çıkarlarını bozma kabiliyetini en aza indirirken rotada kalmak anlamına geliyor. Biden en fazla, başka provokasyonların yokluğunda statükoyu sürdürmeye dayalı olarak Erdoğan ile geçici bir anlaşmaya varabilir.

READ  Türkiye'de Faaliyet Kurma - Şirketler ve Şirketler Hukuku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir